Monday, March 16, 2009

HESAPSIZ İLİŞKİ OLMAZ; BÜTÜN KALICI VE NİTELİKLİ İLİŞKİLER, İYİ NİYETLE YAPILMIŞ HESAPLARA DAYANIRLAR


İLİŞKİLERİNİZ KONUSUNDA BİR VİZYONUNUZ VAR MI?

Okuma programımdaki kitaplardan birisinde “Gaye-i hayal olmazsa, ezhan enelere döner!” şeklindeki bir söz yeniden dikkatimi çekti. Bu Osmanlıca ifadeyi: “Kişilerin vizyonları-geleceğe dair bir hayalleri olmazsa, birbirlerine odaklanırlar!” şeklinde açıklayabilirim. İlişkilerde insanalrın sadece birbirlerine daklanmaları, katma değerler olmaması, "sadece biz birbirimize yeteriz" veya "hesapsız severiz" gibi düşünceler ne yazık ki verimli sonuçlar getirmiyor.

Hollywood’un bize sattığı “hesapsız ilişki ve aşk” masalından sıkılmaya başlamış olmamın da, bu söze karşı beslediğim ilginin canlanmasında büyük payı var! “Hayatı geldiği gibi yaşamak” olarak adlandırabileceğim ve güya “hesapsız ve beklentisiz” olmaya dayanan bu anlayış, aslında azımsanamayacak sayıda insanı mutsuz ediyor “Nerede hata yaptım acaba?” diye sıkıntı içinde bırakıyor. Çünkü hesapsız ve beklentisiz ilişkiler, iflas ediyorlar!

Ben de sinema filmleri seyrediyorum, çok eğleniyorum veya duygulanıyorum da. Bir filmin etkisi altında günlerce dolaştığım olmuştur. Ama tutup da o filmi yaşamaya kalkamam! Sonuçta senarist ve yönetmen kendi gerçekliklerini oluşturuyorlar ve onları bu sebeple suçlayamam! Ama benim de kendi gerçekliğim var ve olmalı!

Hesapsız ilişki olur mu? Hesapsız ilişki olmaz; Bütün kalıcı ve nitelikli ilişkiler, iyi niyetle yapılmış ve yapılmakta olan hesaplara dayanırlar. Aşk, arkadaşlık, dostluk, aile ilişkileri vs. bütün ilişkiler birer hesaba ve dikkate dayanır. Bundan doğal ne olabilir? Evinize bir çiçek alıyorsunuz, çiçeğin yanında verilen dokümanda, çiçeğin nasıl bir ortamdan, topraktan hoşlandığı ve ne kadar sıklıkta sulanmaya gerek duyduğu yazılı oluyor. Çiçeğin büyüyeceğini ve bir gün onun daha geniş bir yere ihtiyaç duyabileceğini bile düşünüp-hayal ediyorsunuz! Yani onunla ilgili bir vizyonunuz oluyor! Mesela, evimizde bir kedimiz var; Mamasını ve suyunu eksik etmeyip onu kucağımıza alıp seviyoruz. Ona yaptığımız şakalarımıza, huysuzca tepki vermesi mümkünken, bize zarar vermeden uzaklaşıyor. Çünkü zihninde ilişkimizle ilgili bir vizyonu var! Çünkü acıktığında, susadığında veya sevilmek istediğinde yanında olan biziz.

İlişkileri hesaplamaktan kastım, sonunda sadece size maddî veya manevî kâr getiren bir yaklaşıma sahip olmak değildir. Sahip olduğunuz ilişkiyi dejenere olmaktan, rayından sapmaktan, bencil ve geçici olmaktan alıkoyacak her türlü tedbiri almak ve bu konuda kafa yormaktır. Meselâ benim öğrencilerimin her birisiyle ilgili bir vizyonum ve hesabım vardır. Onlarla ilgili beklentilerimin ortak yanı şudur: Bir gün yollarımız ayrılsa bile, onlara ne katmış olmalıyım? Benimle geçirdikleri zamanı nasıl olur da onlar için bir tür yatırım hâline getiririm? Bütün bunları kendimi yıpratmadan ve uzun vadeli bir şekilde yapmanın yolları nelerdir?

Dostlarım için de birer vizyonum ve bu vizyona bağlı olarak sorularım vardır; Onların hayatlarını nasıl zenginleştirebilirim? Ola ki bir ilişki, sürekli benden veya karşımdaki kişiden götürmeye başladıysa ve ben o ilişkiyi kaybetmek istemiyorsam, nasıl olur da denge sağlarım? Çünkü benim de, karşımdaki kişinin de zamanımız ve diğer kaynaklarımız sınırlıdır; Kaynaklarımızı hemen tüketip, bir gün o ilişkiyi yitirmek yerine, yükü dengeli bir şekilde dağıtıp ilişkiyi sürdürmenin yolları nelerdir?

Karşımdaki kişi, sözgelimi bir bayansa, cinsiyet farkını vurgulamadan, ama göz ardı da etmeden, (çünkü bu farkı göz ardı etmek nezaket kurallarına aykırıdır) nasıl arkadaşlık kurabiliriz ve arkadaş kalabiliriz?

Muhatabım olan kişi varlıklı birisiyse, bunun bir çekici güç olmasından dolayı sürekli ilgi odağı olmaktan sıkılmış durumdaysa, amacımın tek taraflı bir fayda değil adil bir alış-veriş olduğunu ona nasıl anlatırım?

Örnekler çoğaltılabilir.

Zaten bu kadar soru bile kafanızı da karıştırdı değil mi?

Hemen kendimce bulduğum çözümü sunayım size: Her bir ilişki için ortak bir vizyon edinmek, en iyi çözümdür. Olumsuz ihtimalleri hesaplamak yerine, olması gerekeni ve tavrınızı ortaya koymak, hatta karşımızdaki kişiye “seninle ilgili vizyonum budur!” şeklinde dile getirmektir. Uygulamada “arıza” çıkarsa, ki bu mümkündür, hemen bu vizyona uygun bir şekilde düzeltmek mümkün olabilir. Ama şunu belirtmeliyim, bir ilişki ile ilgili olarak net ve sağlam bir vizyonunuz varsa, bu vizyon tavırlarınıza yansır. Şunu da belirtmeliyim: Bir ilişki için vizyon belirlemek, karşınızdaki kişiye bir mesaj vermekten çok, kendi kalbinize ve beyninize mesaj vermek içindir: “Bak Savaş, senin bu ilişkiden beklentin budur! Yolun budur, başka bir yolu unut!”

Zihninizde böyle bir yol haritası bulundurmak, size kolaylık sağlar ve hareketlerinize samimî bir rahatlık verir. Vizyondan sonra, o vizyonu besleyecek adımlar ve o ilişkiye katacağınız değerleri belirlemek daha da kolaylaşır.

Her ilişki için birer vizyon belirlemek zor mu geliyor? O zaman şöyle sorayım: Bir ilişki, bir saksı çiçeğinden daha fazla ilgiyi hak etmiyor mu sizce?
--------------
Savaş ŞENEL: Vizyonu, Misyonu ve Değerleri
--------------
Konuyla İlgili diğer yazılar, öneriler: Görmek istediğiniz linkin adını tıklayınız:
- Misyon, Vizyon ve Değelerinizi belirlemek konusunda yardımcı olabilecek kaliteli bir kitap
- Hayattaki Vizyonunu yakalayamamış birisini konu alan güzel bir radyo tiyatrosu: "Niyazi Diye Birisi”
- Bir ilişkiyi yapılandırmak konusunda keyifle seyredilebilecek bir film: “Green Card-Yeşil Kart”
- Girişimcilerin öncelikleri
- Vizyonunuz, Misyonunuz ve Değerleriniz Netleşmedikçe Gününüz-Hayatınız netleşmeyecektir!
- Gerçek ilişkiler, içlerinde çatışmaları da barındırırlar!
- İncelikli iletişimin sırları
- Bir ilişkide ayrıntılar ne kadar önemli olabilirler?
- "Randevusuz Çıkmam!” desem çok havalı mı olurum?
- İlgilendiğiniz konularda hedefler koymanın iki büyük yararı
- Sosyalleşmek masraflıdır!
- Maddî-Manevî ortak projelerimiz olsa, daha sık görüşmez miydik?
-----------
Konuyla ilgili film-kitap önerileri yapmak-almak ve yorumlarınız için:
savassenel@hotmail.com
savassenel@yahoo.com

No comments:

Post a Comment